Follow speedyjacobo on Twitter
Latest Posts

10 Aralık 2009 Perşembe

Neden sizin tepkinizi başkası veriyor?

Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı'nın bugün (10.12.2009) köşesinde yer verdiği bu mektup belki de Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu çok net özetliyor. Eminim bu mektubun, kağıda dökülmemiş daha nicesi var. Yine eminim ki mektubun içeriğinin tamamen zıddını savunan yazıl(ama)mış, söylen(eme)miş veya hiçbir zaman gün yüzüne çık(a)mamış nicesi de var... Ancak işin özü şu cümle değil mi? "Ben, kimsenin bizim hakkımızı savunmasını istemiyorum."

İşin özü, demokratik bir çerçeve içinde Kürt, Türk, Laz, Alevi, Çerkez herkesin kendi tepkisini, hakkını ve hayallerini savunabiliyor olması değil mi?

Neden sizin tepkinizi başkası veriyor?

Bu mektup bir Kürt yurttaşımızdan


MERHABA Sayın Altaylı,
Ben Doğu Anadolu'dan, Bingöl'den yazıyorum size.
41 yaşındayım ve kamuda çalışıyorum. Zaza'yım ama bizim coğrafyamızda Zaza-Kürt ayrımı bilinmediği için Kürt vatandaşıyım.
Ben de her Kürt gibi uzun zaman gayet iyi bir Kürt milliyetçisiydim.
Doğal olarak zamanla evlendik, çoluk çocuk sahibi olduk, devlet kurumlarında göreve başladık, olgunlaştık. ...Bölgemizde 90'lı yıllarda çok zor günler geçirdik. Öyle ki, görevimiz nedeniyle sabah evden çıkarken akşam nasıl döneceğimiz meçhuldü. Herkeste bir karamsarlık, bugün nasıl bir haber gelir, nasıl bir felaket yaşanır, ne olaylar olur endişesi vardı.
Her gün yol kesmeler, araç yakmalar, insanları katletmeler ve bütün bunlardan memnun olan insanlar...
Ve bütün bunları yapanlar, Kürt halkının haklarını savunanlardı sözde. Oysa ben bir Kürt olarak kimseye "Silahını al, dağa çık, beni savun" dememiş, kimseye bir vekâlet vermemiştim. Ben bir Kürt vatandaşı olarak devletin kurumunda çalışıyorum, maaş alıyorum. Devletten aldığım maaşla ailemi geçindiriyorum, çocuklarımı büyütüyorum, iyi bir gelecek sunmaya çalışıyorum.
Bana bugüne kadar "Sen Kürt vatandaşısın, hastaneye gelme, bankaya gelme, belediyeye gelme, çocuklarını bizim okulumuza gönderme" diyen olmadı. Ya da Kürt olduğum için hiç horlanmadım. Bu benimle de sınırlı bir durum değil, genel bir durum.
Ama anlamadığım, ben Kürt olmamdan ötürü bir sıkıntı çekmezken neden birileri benim hakkım için ortaya çıkıyor?
Son günlerde ülkemizde yaşananlar, neredeyse Kürt kimliğinden nefret etmeme sebep oluyor. Çünkü ben, hak diye hayatının baharında bir genç kızın yakılmasını hazmedemiyorum. Ben, hak diye belediye otobüsünü yakıp, ertesi gün belediye otobüsünü kullanan zihniyeti anlayamıyorum. Ben, hak diye bankalara saldırıp, ertesi gün o bankaya gidip işlem yapan zihniyeti anlayamıyorum. Anlamıyorum, anlamak da istemiyorum.
Ben, hak deyip fakir fukaranın evladını şehit eden zihniyeti, amacımız bölünmek değil, devlet kurmak değil deyip Türk bayrağına saldıran zihniyeti anlamak istemiyorum.
Ben bugün Tokat'ta şehit edilen evlatlarımızın, Mehmetçiklerimizin cenazelerinde atılan sloganların dolaylı da olsa muhatabı olmak istemiyorum. Ben kimsenin benim hakkımı savunmasını, kimliğim için mücadele etmesini de istemiyorum.
Ve biliyorum ki, benim bu düşüncemi taşıyan milyonlarca Kürt vatandaşı var. Onlar da her akşam benim gibi başlarını yastığa koydukları zaman bu duygularla debelenip duruyorlar.
Sayın Altaylı diyeceksiniz ki, "İyi de kardeşim bunları bana niye yazıyorsun?"
Size bir şey söyleyeyim.
Ben bir Kürt olarak, sözde benim haklarımı savunmak için ortaya çıkanların ve sözde bizden olanların yürüttükleri olumsuz politikalar ve yaptıkları vicdanlara sığmaz davranışlar nedeniyle kendi çocuklarımın geleceğinden endişe ediyorum, biliyor musunuz?
Ben bugün Tokat'ta şehit düşen askerlerimizle ilgili haberlerinizi okurken mensubu olduğum kimlik adına derin utanç duydum. Boğazım düğüm düğüm oldu. Kendi oğlumu ve kızımı düşündüm ve bir kez daha utandım.
Ben, kimsenin bizim hakkımızı savunmasını istemiyorum.
Ben, aklıselim her Kürt vatandaşın bunu haykırmasını istiyorum.
Umarım sizi rahatsız etmemişimdir. İçimden geldi yazdım.
Katlandığınız için teşekkür ederim.
Esen kalın...
Haberturk.com - 10.12.2009 - Fatih Altaylı Köşe Yazısı - http://bit.ly/7dvcLg
read more...

5 Aralık 2009 Cumartesi

PC kullanmaya başladığım günden bugüne okuduğum en komik e-posta bu olmalı

the Next Web aracılığıyla ulaştığım bir e-posta dizisini sizlerle paylaşmak istiyorum. Gerçekten uzun zamandır beni bu kadar güldüren hiçbir dialog olmamıştı;


From:
Simon Edhouse
Date: Monday 16 November 2009 2.19pm
To: David Thorne
Subject: Logo Design

Hello David,

I would like to catch up as I am working on a really exciting project at the moment and need a logo designed. Basically something representing peer to peer networking. I have to have something to show prospective clients this week so would you be able to pull something together in the next few days? I will also need a couple of pie charts done for a 1 page website. If deal goes ahead there will be some good money in it for you.

Simon



From: David Thorne
Date: Monday 16 November 2009 3.52pm
To: Simon Edhouse
Subject: Re: Logo Design

Dear Simon,
>
Disregarding the fact that you have still not paid me for work I completed earlier this year despite several assertions that you would do so, I would be delighted to spend my free time creating logos and pie charts for you based on further vague promises of future possible payment. Please find attached pie chart as requested and let me know of any changes required.

Regards, David.




From: Simon Edhouse
Date: Monday 16 November 2009 4.11pm
To: David Thorne
Subject: Re: Re: Logo Design

Is that supposed to be a fucking joke? I told you the previous projects did not go ahead. I invested a lot more time and energy in those projects than you did. If you put as much energy into the projects as you do being a dickhead you would be a lot more successful.



From: David Thorne
Date: Monday 16 November 2009 5.27pm
To: Simon Edhouse
Subject: Re: Re: Re: Logo Design

Dear Simon,

You are correct and I apologise. Your last project was actually both commercially viable and original. Unfortunately the part that was commercially viable was not original, and the part that was original was not commercially viable.

I would no doubt find your ideas more 'cutting edge' and original if I had traveled forward in time from the 1950's but as it stands, your ideas for technology based projects that have already been put into application by other people several years before you thought of them fail to generate the enthusiasm they possibly deserve. Having said that though, if I had traveled forward in time, my time machine would probably put your peer to peer networking technology to shame as not only would it have commercial viability, but also an awesome logo and accompanying pie charts.

Regardless, I have, as requested, attached a logo that represents not only the peer to peer networking project you are currently working on, but working with you in general.

Regards, David.





From: Simon Edhouse
Date: Tuesday 17 November 2009 11.07am
To: David Thorne
Subject: Re: Re: Re: Re: Logo Design

You just crossed the line. You have no idea about the potential this project has. The technology allows users to network peer to peer, add contacts, share information and is potentially worth many millions of dollars and your short sightedness just cost you any chance of being involved.



From: David Thorne
Date: Tuesday 17 November 2009 1.36pm
To: Simon Edhouse
Subject: Re: Re: Re: Re: Re: Logo Design

Dear Simon,

So you have invented Twitter. Congratulations. This is where that time machine would definitely have come in quite handy.

When I was about twelve, I read that time slows down when approaching the speed of light so I constructed a time machine by securing my father's portable generator to the back of my mini-bike with rope and attaching the drive belt to the back wheel. Unfortunately, instead of traveling through time and finding myself in the future, I traveled about fifty metres along the footpath at 200mph before finding myself in a bush. When asked by the nurse filling out the hospital accident report "Cause of accident?" I stated 'time travel attempt' but she wrote down 'stupidity'.

If I did have a working time machine, the first thing I would do is go back four days and tell myself to read the warning on the hair removal cream packaging where it recommends not using on sensitive areas. I would then travel several months back to warn myself against agreeing to do copious amounts of design work for an old man wielding the business plan equivalent of a retarded child poking itself in the eye with a spoon, before finally traveling back to 1982 and explaining to myself the long term photographic repercussions of going to the hairdresser and asking for a haircut exactly like Simon LeBon's the day before a large family gathering.

Regards, David.



From: Simon Edhouse
Date: Tuesday 17 November 2009 3.29pm
To: David Thorne
Subject: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Logo Design

You really are a fucking idiot and have no idea what you are talking about. The project I am working on will be more successful than twitter within a year. When I sell the project for 40 million dollars I will ignore any emails from you begging to be a part of it and will send you a postcard from my yaght. Ciao.



From: David Thorne
Date: Tuesday 17 November 2009 3.58pm
To: Simon Edhouse
Subject: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Logo Design





From: Simon Edhouse
Date: Tuesday 17 November 2009 4.10pm
To: David Thorne
Subject: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Logo Design

Anyone else would be able to see the opportunity I am presenting but not you. You have to be a fucking smart arse about it. All I was asking for was a logo and a few pie charts which would have taken you a few fucking hours.



From: David Thorne
Date: Tuesday 17 November 2009 4.25pm
To: Simon Edhouse
Subject: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Logo Design

Dear Simon

Actually, you were asking me to design a logotype which would have taken me a few hours and fifteen years experience. For free. With pie charts. Usually when people don't ask me to design them a logo, pie charts or website, I, in return, do not ask them to paint my apartment, drive me to the airport, represent me in court or whatever it is they do for a living. Unfortunately though, as your business model consists entirely of "Facebook is cool, I am going to make a website just like that", this non exchange of free services has no foundation as you offer nothing of which I wont ask for.

Regards, David.


From: Simon Edhouse
Date: Tuesday 17 November 2009 4.43pm
To: David Thorne
Subject: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Logo Design

What the fuck is your point? Are you going to do the logo and charts for me or not?



From: David Thorne
Date: Tuesday 17 November 2009 5.02pm
To: Simon Edhouse
Subject: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Logo Design





From: Simon Edhouse
Date: Tuesday 17 November 2009 5.13pm
To: David Thorne
Subject: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Logo Design

Do not ever email me again.



From: David Thorne
Date: Tuesday 17 November 2009 5.19pm
To: Simon Edhouse
Subject: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Logo Design

Ok. Good luck with your project. If you need anything let me know.

Regards, David.



From: Simon Edhouse
Date: Tuesday 17 November 2009 5.27pm
To: David Thorne
Subject: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Re: Logo Design

Get fucked.
read more...

15 Kasım 2009 Pazar

Araçlara Türk Bayrağı Asmak Yasaklandı!

Kaynağı kontraergenekon.blogspot.com sitesinde bulunan çok yakın bir tarihte yaşanmış bir olayı yorumsuz paylaşmak istiyorum;

4 Kasım 2009 Çarşamba, Saat : Akşam 21.50, Yer : Adana Şakir Paşa Hava Alanı iç hatlar bölümü önü.

Şahsi arabamı park etmiş kayınvalidemi İstanbul’a uçağa bindirmek üzere THY bilet alma gişelerine geldim. Bileti alıp kayınvalidemi yolcu ettikten sonra, park etmiş olduğum aracıma doğru ilerledim. Aracımın başında Havalimanı Şb. Müdürlüğü’nde görevli 2 polis memurunu beni beklerken gördüm. Yanlarına yaklaşıp;

-İyi görevler. Hayırdır arkadaşlar bir sorun mu var ? Bir şeye mi baktınız ?

P. Memuru : Şu aracın plakasındaki kırmızı renkli yapıştırmayı çıkar !

-Beyefendi kırmızı renkli yapıştırma dediğin Türk Bayrağı !

P. Memuru : Bende sana onu diyorum bunu çıkartacaksın.

-Beyefendi kusura bakmayın bu Türk Bayrağı. Ben çıkartamam. Madem siz kırmızı renkli yapıştırma diyorsunuz buyurun siz çıkartın.

P. Memuru : Ben senin uşağın mıyım? Taktığın gibi çıkar.

-Beyefendi ben Türk Bayrağını çıkaramam. Bu hareketimden dolayı cezam neyse razıyım. Buyurun işlemlerinizi yapın.

P. Memuru : Milliyetçilik sana mı kaldı da bunu buraya yapıştırıyorsun? Milletin çoğu mavi şekilli plaka ile geziyor sana ne oluyor?

-Beyefendi evet doğrusundur belki milliyetçilik bana kalmadı eğer göz güzelliğini bozmuş ise ses çıkarıp çevre kirliliğine sebebiyet veriyor ise tamam ama ne zararı var Türk Bayrağının orada durmasında?

P. Memuru : Bunu buradan çıkaracaksın!

-Beyefendi üslubun biraz ağır, lütfen sakinleş.

P. Memuru : Benle adam gibi konuş, dikleşme, duygu sömürüsü yapma! Bu kırmızı renkli yapıştırmayı ya sökersin ya arabayı bağlarım!

-Beyefendi tehditkar konuşmayın. Bakınız bu bayrak için arabamı bağlatmayı bırak, arabanı yakarım desen bana korku vermez ! Eğer bağlatmayı düşünüyorsan buyur bağlat. Bu sırada yanımıza yaklaşan bir arkadaş: Ağabey bunlar kafaya taktı gel bu bayrağı buradan çıkar.

-Gardaş cidden ben bunu yapamam sökersen buyur sen sök. Arkadaş :

-Abi ben de sökemem deyip uzaklaştı. Söktüremeyeceğini anlayan polis memuru cep telefonu ile bir yerleri aramaya başladı. 10-15 dk sonra omzunda 2 yıldız olan bir komiser bey yanımıza geldi. Komiser:

-Olay ne hayırdır ? P. Memuru :

-Plakadaki kırmızı renkli yapıştırmayı çıkartmıyor. Komiser :

-Ben çıkarırım sen cezanı yazmaya başla.

-Beyefendi o Türk Bayrağı neden rahatsızlık verdi ? Bakınız bir saati geçti bu olayın peşindesiniz. Bu olay sizin için bu kadar mı önemli ?

Komiser :

-Genelge var. Biz bunları böyle yapmakla mükellefiz.

-Peki genelgenizin maddesini bana yazacağınız ceza tutanağına belirtecek misiniz ? Komiser :

-Tabii belirteceğiz, dedi ve ceza tutanağını yazmaya başladılar. Ceza yazılırken komiser bey plakalardan Türk Bayrağını çıkarmaya başladı. Çıkarırken de ‘bunu sökmek çok kolaymış yahu’ dedi.

Ceza tutanağı sıra no: 571452. Bu sıra no’lu tutanağı kendilerinden aldıktan sonra

-Komiserim, sayın memur bey (ikisine birden); şimdi bu tutanakta verilen ceza 23. maddeden doğru mu ? Komiser;

-Evet 23. madde..

-Peki bu 23. maddenin açılımı plakalarında Türk Bayrağı olan araçlara bu maddeden mi ceza kesilecek genelge bu mu? (ikisi birden)

-Evet bu maddeden ceza kesilecek.

-Efendiler tekrar soruyorum bu 23. madde bunu mu diyor? (İkisi birden):

-Evet bu madde bunu diyor. Üçüncü kez sordum. Cevap aynı. Tamam deyip, kendimi tanıttım.

-Beyefendiler ben MHP Osmaniye ili Toprakkale ilçe teşkilat başkanıyım. İsmim Tamer MAK. Bunu bir not alın. P. Memuru:

– Kim olursan ol.

-Beyefendi benim size kendimi tanıtmamın sebebi ben bu olayın üstüne gideceğim sizlerin de adını vereceğim. Gerekirse basına vereceğim. Memleket nerden nereye gidiyor, bunu Türk vatandaşıyla paylaşacağım. Sizce bir mahsuru var mı efendim?

Komiser;

– (Üslup kibarca) Beyefendi gazeteye de verseniz olur, mahkemeye de verseniz olur. Vallahi bu sıkıntıdan bizi de kurtarmış olursunuz.

P.Memuru: -Beyefendi siz bu bayrağı plakadan çıkarsaydınız (kırmızı renkli yapıştırma bayrak oldu) ben size ceza kesmeyecektim. Bu cezayı da 15 gün içerisinde yatırırsanız %25 düşük ödeme avantajınız da var.

Komiser, – Beyefendi inan bu cezayı yazmak bizimde zorumuza gidiyor. Ama her taraf kamera bu cezayı yazmak zorunda kaldık.

Teşekkür edip ayrıldım. Hemen cep telefonumla Adana-Ceyhan-Osmaniye ilinde görev yapan polis memuru arkadaşlarımı arayarak, durumu arz edip 23. maddenin açılımını rica ettim. Bana dedikleri 23. madde açılımı :

“Aracın ruhsatında trafik sigortasında eksiklik var ise araçta evrak eksikliği var ise bu maddeden ceza kesilir.”

Gelelim plaka üzerindeki bayrak olayına. Evet bu kanun birimlere 1 hafta 10 gün olmuş geleli.

Gelen genelge ‘araç plakaları üzerinde kırmızı renkli veya amblemli şekiller var ise, derhal araç sahibi tarafından çıkarılmasına yoksa gereğinin yapılmasına’ yönelik. Polis arkadaşlar ceza maddesi olmadığı için ceza kesemediklerini plakadaki işaretleri söktürme yoluna gittiklerinin ifadesini verdiler.

Ey Türk halkı. Ben bunu yaşadım. Bu bayrak ki, canını gözünü kırpmadan veren insanlardan oluşan bu bayrak kimleri rahatsız etti de bu hallere düşürüldü?

Evet cezası ellibeş TL. Ben bu parayı ödedim daha da herhalde ödemeye devam edeceğim…

Uyan be Türkiye’m uyan! Nerden nereye geldik, daha nerelere gideceğiz… Allahım sen bizi Koru, bizi yönetenler kime ve kimlere hizmet ediyor acaba?

Evet, sevgili okurlar. Bu olayı yaşamayı bırakın, duymak, öğrenmek bile bizi kahretmeye yetiyor… Ya sizi? Ya bunu yapanları ve yaptıranları?
read more...

12 Şubat 2009 Perşembe

"Mustafa" Hakkında Asıl Şey!

Bugün Turgut Özakman'ın "Mustafa" filmiyle ilgili olarak yorumlarını paylaştığı yayına ulaşabilmek adına Bilgi Yayınevi ile temasa geçtim. Aynı gün içinde yayınevi yetkilisi Argun Bey, kitabın tükendiğinin ve paylaşımın e-posta yoluyla devam ettiğinin bilgisini benimle paylaştı. Türkiye'de interneti gerçek bir iletişim mecrası olarak kullanan, tüketici/okuyucu interaktivitesine bu kadar saygı gösteren Bilgi Yayınevi'ne teşekkür ettim. Sonra da Turgut Özakman'ın görüşlerini okumaya başladım...

Lütfen siz de okuyun. "Mustafa"yla ilgili onca yazılan çizilenden sonra filmi objektif bir şekilde değerlendirmek adına kendiniz izlemeye gidip midenizdeki o buruk his ile sinemadan ayrıldıysanız, iki kere okuyun.

Son olarak Can Dündar'ı Turgut Özakman'ın yorumlarını hecesine dokunmadan kendi web sitesinde yayınlandığı için tebrik etmek istiyorum.
read more...

19 Aralık 2008 Cuma

Gerçek mi hüküm sürmeli, hüküm mü gerçekleri?

ZEITGEIST, The Movie - Remastered / Final Edition - Full Production.
Tepki, sanırım bu!


read more...

18 Aralık 2008 Perşembe

Biz de "Özür Bekliyoruz"

Geçmişte ve günümüzde, bir çok zalim tarafından zulme maruz kalan Türkler adına, bunları yapanların ve bu zulümlere göz yumanların özür dilemesi gerektiğini düşünüyorum.
Bu vahşetlere göz yumamayacağımı belirtiyor, tüm Türk Dünyası adına, genç bir Türk olarak özür bekliyorum!

Mustafa Kemal Atatürk; “Binlerce çaresiz ve suçsuz ana ve çocukları işkenceyle öldürmüşlerdi. Tarihte benzeri görülmemiş olan bu vahşeti yapan Ermenilerdi”, s.260-261, Nutuk.


read more...

6 Aralık 2008 Cumartesi

Bayramınız Kutlu Olsun!

Tepkinizi asla içinizde tutmayın!

read more...

23 Ekim 2008 Perşembe

Düz Mantığın Çöktüğü An!

Önce okuyun;

"Öcalan'a yapılan Kürtler'e yapılmıştır"
http://www.haberturk.com/haber.asp?id=103992&cat=160&dt=2008/10/22 diyor Ahmet Türk.

Kimdir Ahmet Türk? TBMM Milletvekili.
Peki Öcalan kimdir? TC Yargısı'nca idam ve müebbet hapisle yargılanmış, suçlu bulunmuş, yargı kararı AHİM'ce onanmış, sayısız cinayet ve faili meçhulun azmettiricisi, Organize Terör Suçu kanıtlanmış bir insan (müsfettesi.)
Ahmet Türk, her hangi bir mahkumun yaşadığı iddia edilen kötü muamele nedeniyle basın açıklaması yapmakta ve aşağıdaki özet demeci verebilmektedir;
"Bugün bizleri buraya toplayan neden, PKK lideri sayın Abdullah Öcalan'a uygulanan fiziksel şiddettir." diyen Türk, "2006 yılında zehirlenerek yavaş yavaş öldürülmek istendi. Görüşüne uzun aralıklarla izin verilmedi. Hücrede kalmasına rağmen, hücre cezası verildi. 2008 yılının başında bu kez saçları zorla kazıtıldı. Halk yine refleksini gösterdi. Bugün ise, yönelimler fiziksel şiddet boyutuna çıkarılmıştır. Bir sonraki adım ne olacak? Ölüm mü? Abdullah Öcalan'a dönük geliştirilen her türlü politikanın Kürt halkına yönelik olduğunu, oradaki en ufak onur kırıcı, irade kırıcı uygulamanın Kürtlerin onur ve iradelerini kırmaya olduğunu hepimiz biliyoruz, görüyoruz."

Sonuç önergesi;
Eğer Öcalan hapiste olmasa ve yaptığı işlere devam ediyor olsa Ahmet Türk bu şahsiyetin hal, tavır ve organize ediyor olacağı faliyetleri destekliyor olacaktır.
Ahmet Türk, bu önerge yönlendirmesine göre TBMM Milletvekili olarak Devlet'in dirlik, düzen ve güvenliğine alenen meydan okuyan bir grubun yöneticisiyle aynı ideolojiyi, amacı ve hedefi desteklemektedir.

Mantığın çöktüğü yer;
Ahmet Türk, TBMM Milletvekili olduğu gün neyin yeminini okumuştur?

Yemin nedir? Neye yarar?

Lanet olsun içimdeki insan sevgisizliğine, güvensizliğine, bir türlü infilak edemeyen, harekete geçemeyen vatan sevigisine!
read more...

31 Temmuz 2008 Perşembe

Dailymotion da kapatıldı!

"Bu site de mahkeme kararıyla kapatıldı!"
Ne kadar enteresan değil mi? Daha dün AKP, leb-i derya kanıtlı antilaik uygulaması nedeniyle sadece para cezası alıp kurtarıverirken, Dailymotion hiçbir neden gösterilmeden çat! diye kapatılıveriyor.
Ortalıkta 1-2 mail dönüyor; bu mailler sağa sola forwardlanıyor sonra tıssss... Yeni Video Blog arayışı başlıyor. Bu sefer de Vimeo'ya sarılıyor insanlar.
Ne zamana kadar, o da birilerini rahatsız edecek ilk videoyu yayınlayana kadar.

"Her toplum hak ettiği şekilde yönetilir!"

Yazıklar olsun
Değişimi hazırlayıp, hayata geçirebilecek ancak sessizlik ve çıkarcıl istikrara yaslananlara...
read more...

9 Nisan 2008 Çarşamba

Şikayet Edebilmek

Gün içinde en az 5 kez yüksek sesle (bazen küfrederek) 5 kez mırıldanarak 10 kez de içimizden, bir olay, kişi, davranış vb. harici bir etkene negatif tepki veririz. (Bu tamamen içsel bir istatistik: kaynak ben, bugün) Ama gün be gün cep telefonlarımıza gelen şuursuz, sahipsiz ve anlamsız SMS, WAP Link ve MMS ler nedeniyle oluşan negatif tepkilerimizin nominal değerlerinde radikal bir artış olacağını düşünüyorum.

Ben, cep telefonuma gelen bir reklam SMS'i ve Göndereni'ni, Mesaj Bilgisi olarak cep telefonumda beliren Gönderim Numarası'ndan tespit etmek ve bir daha kendileriyle muattap olmamak taraftarı olan bir cep telefonu kullanıcısıyım. Çünkü; çok çünküm var... Bence bir tanesi bile yeterli olmalı: onlar tarafından cep telefonuma mesaj atılmasına izin vermedim. Turkcell'in her hangi bir formunda 3 pt ile yazılmış ve asla görmemiş olduğum bir uyarı yüzünden "İzin vermiştiniz ama bakın..." şeklinde gelebilecek olası bir savunmayı rasyonel ve mantıklı olarak karşılayabileceğimi düşünmüyorum.


Bu durumdan şikayet edebilmek için uğraşmak zorunda olmamak isterdim. Tepki vermek için mesaj gönderenin bana ulaşamamasını sağlamak, hatta mümkünse Gönderen Firma'nın bana ulaşamadığını bilmesini isterdim... Ben 0 hariç 10 haneli bir numara değilim; insanım.

SMS - MMS - WAP Link Spam Filtresi yazılımı bulmak, cep telefonuma yüklemek, tepkimi göstermek, "Onaylı Kullanıcı Yapısı" ile SMSpammer'ları tarihe gömmek istiyorum. Araştırmaya başladım. Bildiği, kullandığı bir kaynak olan varsa benimle / benim gibi bu durumdan daralanlarla paylaşması çok şık olurdu...
read more...